teyzeme giden yolda yagmuru firsat bilen yüz bin tane salyangoz gördüm. irili ufakli, grili beyazli. hepsi evini sirtlamis. usul usul ama özgürce, en kiymetli üc bes esyasini sirtina almis gibi... kiskandim. ben de sümüklü böcük olmak istedim oracikta. hem neden bu sirin heycanciklara sümüklü derler onu da anlamadim. en miniklerinden birini elimin üzerine koydum. tutuntu tenime, elimi ters cevirip test ettim, düsmedi. islak oldugunu sanisimiz insanligin yillardir inandigi büyük bir yanlismis, anladim. ne garip bir his ti o. ne yumusak, ne serin.
teyzeme hayatimi bos, anlamsiz hissettigimden ve mutsuz oldugumdan bahsettigim de bana bir psikolog edasiyla bakti ve su bütün hemsirelerimin örnek almalari gereken önerilerde bulundu:
- gel bana, önce alisverise gidelim
- sonra eve gelip en dertli kaseti takip mutfakta pisirelim, pisirelim, pisirelim. masayi donatalim.
- sevmedigimiz ne kadar insan varsa davet edip yiyelim, yiyelim, catlayana kadar yiyelim.
- ortaligi temizleyelim, silelim, silelim, silelim
- sonra ne uykusuzluk kalir ne mutsuzluk, yataga kendini zor atarsin. uyursun misil, misil.
bir diger bilir kisi olan yengem ise olaya "yavrucuum sükretmeyi ögrenmelisin" diyere basladi ve sükür objelerinden bahsetti:
- güzelsin
- zekisin
- isin gücün var, parani kazaniyorsun
- tatile gittin geldin, bronz bir tenin var
- göbegin yok
- ne güzel giyiniyorsun
- evin koccaamaan, güzel, temiz
- sil, süpür, otur ohhhh cayini demle, ac bi film...
- nankörsünüz siz, nankör
diyerek bu hayatimin anlam ve önemini belirten konusmasina son verdi.
sonra yengem tekrar söze girdi:
- bir piskoloooga gitsen, anlatsan
- gerci pisikolog karinin diyecegi de belli
- git diyecek kendine bir boyfirend bul, gez, eglen, gününü gün et, sevis, ye ic, yine sevis ve cogal. kadin diyecek ki, simdi hemen buradan cikar cikmaz, gözünü dört ac, etrafina bak, bul ve al.
iste böyle de entel, böyle de bilgili ve hassas bir ailem var.
otobüs duraginda beklerken sol elimle kitabimi tutuyordum ki mübarek sag elim sigara denen nigmeti iyi kavrasin, sol elle günah biliyorsunuz. neyse bi kipirdanma hissetti sol elim. ve sanki o kitabin icinden cikmisti, 7 noktali ugur böcügüm. elimde ufak bir dünya turu attiktan sonra da yere düstü, ölmedi korkmayin. yürüdü gitti. tam o anda otbis geldi ve bir sürü sarhos ile beraber eve dogru koyulduk.