Mittwoch, 25. Januar 2012

adim adim dreadlocks

day 1: gecen cumartesi saclarimi sardim, kafam kivircik salata gibi oldu, cok hos oldu.

day 2: pazar günü biraz kabartip azicik spray ile ahenkle dans ediyorlar di (saclar taranmadi)

day 3: pazartesi günü kalktigimda saclarim öyle güzel dalgaliydilar ki hala, hani 3 gün buz dolabinda kalmis mercimek corbasini isitinca ilk günden daha lezzetli, daha özlü olurlarya, aynen öyle iste (saclar hala! taranmadi, kabartilip spray sIkIldI)

day4: pazartesi aksami sali günü icin 'sabah erken kalkip saclarimi yikayip tararim' diye planlar yaparken, sali sabahi calar saati duymayip cok gec kaldim, eee bir de saclarimi yikayacak halim yoktu, sac yikamadan dus alip ciktim (saclar dügüm dügüm ama dalgalar hala muhtesem)

day 5: bugün carsamba! erken kalktim, tam dusa girmek üzereydim, aynada dalgali dügümlü saclarima baktim... kicim yemedi o saclari taramayi... kuru sampuanimdan sürdüm sac diplerine. güzel bir topuz yaptim... gürünüs harika fekat usuldan kendimi igrenc hissetmeye basladim

bu aksam eve gec gelecegim, eger yarin da erken kalkmayi basaramassam 6. günü su degmemis saclarla baslayacagim...

day 6: ...

galiba tam da sac taramaktan tirsmaya baslanildigi anda dreadlocks sahibi bir insan olunmaya da baslaniyor.

acaba dreadlocks sahibi kac kisinin kaderi benim ki gibi basladi...

kac kisi üsengeclik, tirsma gibi sebeplerden sekil degistirdi...

bekleyelim görelim.

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen