Freitag, 26. März 2010

zamanla(ya)ma(ma)

ne kolaydi o tek kisilik hayat, tek kisiydim ben bir zamanlar
bir tek kendi sesime kulak veren, kendi sorularima cevap veren,
kendi kendime yeten ve artan, artanimi da dagitiyordum ulu orta
ya simdi, simdi plan zamani, herseyi planlama, haftalarca önceden bilme nerede kimle olacagimi
ne zormus yahu!
kafam yorgun, bedenim yorgun
yetmiyor zaman
yetemiyorum tüm sevdiklerime
ondan calip buna, bundan calip bir digerine ekliyorum
artik, yirtik pirtik, sürtük bir ZAMAN!
kisaca ben bu isi beceremiyorum...
sonra kendime kiziyorum
hep kendime kiziyorum
paralel dünyalarda olsam
herseyi ayni anda farkli yerlerde yasasam
bir cok ben olsa
ya da tekrar bir ben olsam
daha mi iyi olacak acaba...

Montag, 22. März 2010

su yolunu bulur

yazmak ve dogurabilmek tatmin ediciydi bir zamanlar
o bir zaman ben bilmiyordum ne oldugumu
anin sürprizleri mutlu ediyordu beni
mutluydum evet, kendimi kesiflerde mutluydum
sonra biri daha, bir tane daha
daha-lar cogaldikca sevincim azaldi nedense
simdi cok var onlardan ama sevincim az
yazdim, cizdim, söyledim kendimin bile zor duyabilecegi bir sesle
sessiz ve usul usul söyledim onlari
oysa bagirmak isterdim onlari
ciksinlar artik
bir yolunu bulup ciksinlar icimden
hani derler ya, su yolunu bulur diye
irmaklarim bulsunlar yollarini
ciksinlar artik icimden

Sonntag, 21. März 2010

minörlerim

gel gitlerimle basa cikamadigim anlarda kendimi vurdugum gam denizinden beni cikarabilen tek sey ile ugrasiyorum
ister bilinsin, isterse hic duyulmasin minör cigliklarim
ben basli basina bir sarkiyim
gecmisle gelecegin bitmeyen dueti icindeyim simdiki zamana aldirmadan
dün yalandi, yarin henüz yok, simdi ise bakabiliyorum aynaya kendimi kandirmadan

Freitag, 19. März 2010

ÖZLEM

Özlem bollugu icindeyim
o kadar cok Özlem varki hayatimda
biri orda biri burda
Cicek Özlem ve Böcük Özlem var mesela
Cicek olan buradaydi az önce, özlemlerimizi konustuk uzun uzadiya
Böcük olan ise biraz uzakta, Onu da cok severim, bak özledim birden Onu

adi Özlem olan kisinin hayatinda özlemden cok ne olabilirki
bana da bulastiriyorlar özlemlerini
özlememek nasil birseydir acaba, hayatta hic bir seyi özlememek
ya bilip her seyin sahibisindir özlem duyulanlarin
ya da hic bilmiyorsundur, bilmeyen özlemez cünkü
ben bunlarin ikisi de degilim
ben biliyorum nasil oldugunu ve özlüyorum da
galiba bu en kötüsü


unut-umut

unutmak, unutmaya calismak, unutabilmek, unutmamak, unutamamak
umut, umutlanmak, umutsuz kalmak, umutsuzlasmak

kelime oyunu falan degil cabam
bu iki sözcügün birbirine ne kadar benzedigini fark ettim bugün

basim agriyor sigara icmekten
sigara icmeyi UNUTmayi UMUD ediyorum
bakin iki kelimeyi de ayni cümlede birlestirdim

unutmak istenince erisilebilecek bir sey degil
bu da herseyi kendi basina buyruk yapan ZAMANin uzmanlik alanina düsüyor cogu sey gibi
herseyin önce bir zaman asimina ugramasi gerek unutmak icin
ZAMANa da güvenmiyorum artik
en unuttugun anda haylaz bir cocuk gibi nanik yapabiliyor su ahmak ZAMAN
ZAMANa karsi ne denli bicareyiz
aktiv bir iliskinin olmasi zaman ile, imkansiz
PASSIFlik herseyi zamanin eline birakmak
otur ve bekle isin yoksa
begenmedim

adini adimla bir cümlede kullanamadigim biri vardi bir zamanlar
O umutsuz bir vakaydi
unuttum onu sonunda cünkü umutsuzduk biz ikimiz
umudum varken o yoktu
simdi unuttum
ne o var ne de ondan yana umudum




Donnerstag, 11. März 2010

sehirler

INSAN bir sehri severse, o SEHIR de insani sever ve sürprizler cikarir kisinin yoluna
ben sevmistim o sehri zaten O'ndan önce de, simdi O sehir de beni seviyor
ben ise O sehri simdi daha cok seviyorum
artik BAHAR gelebilir!!
bütün hazirliklarimi yaptim
agirliklarimdan kurtuldum
arindim, aklandim
hazirim
BAHAR gel artik...

Sonntag, 7. März 2010

kedi resimli top

bir kadin ne ister, ne bekler diye düsünüyorum
sevgi demeyin Allah askina, sevgi gibi her gönüle gecerli bir sözcük yetersiz kaliyor anlatmaya
hem kacmak istiyorum, hem kovalamak, hem de kovalanmak, bir de bunlarin hepsini ayni kisiyle yasayarak... bir oyun istiyorum, hem kacak oldugum, hem kaciran, sonra yakalamaya calisan ve yakaladiktan sonra tekrar kacan... neyim ben, bir CANAVARMI!
bu hallerimin sebebi O ise, O'ndan nefret ediyorum!!!
simdi mutlu mesut, sevginin müsrüflügünde seri serpile ciceklenmek dururken solugumu blogumda aldim...
nedir bu, bir cesit kacismi yine?
ah "car cur edilen" heyecanlar... sevgili böcügün agziyla :)
bir oyun hatirladim bakin simdi...
cocukken mahalle arkadasim bana verilen yeni topu (üzerinde minik kedi resimleri vardi) benden zorla almisti, sonra defalarca bana topu uzatir gibi yapip tekrar cekmisti, cok kovalamistim onu, sonra umudum kesilmisti, agladigimi gören mahalle arkadasim topu bana geri getirmisti... tahmin edin ben o anda ne yapmistim... topa sert bir tekme vurmustum ve bir daha da almamistim... gönlüm gecmisti...
simdi adina halk dilinde sevgi denen o top var yine önümde, ardindan zamaninda coook kostugum, cok kovaladigim o cocuklugumun kedi resimli topu...
öylece duruyor ayagimin dibinde...
ben ise ayni umarsizlikla bakiyorum ona...
öyle de güzel bir top ki bu seferki...
al beni diyor kucagina
ruhsuzmuyum ben artik
dokunamiyorum...