Mittwoch, 6. Oktober 2010

tekrar

bazi insanlarin kendilerine has bir tadi vardir, üc vakit sonra tekrar görüssem yine ayni tad, yine ayni anlam konusulalarda. sanki kirmizi bir cizgi sürer gider hayatlarindan. konular degisir, sarfedilen sözler de belki zira o kirmizi cizgi hala tam orada durur. kipkirmizi bir cizgi, bugün yine gördüm onu O'nda. hala bitmeyen sabri, nesesi ve hayattan yana umudu, oglu, biricik oglu... ama O kirmiziydi yine gözümde...
sonra... tekrarlanan bir bulusmamiydi bu diye düsündüm, bir öncekinin tekrarimiydi. sanki bir filmi unutmamak icin zaman zaman tekrardan izlemek gibi, yine severek, artik ezberleyerek ve sufleleri oyuncuyla ayni anda söyleyerek. kim kendini tekrarliyordu. O mu ben mi? Baktim hayati almis basini gitmis O nun, degismis sartlari, bir minik insan girmis hayatina, miniminnacik bir oglan, günlük hayatin temposu degismis... Meger o degilmis tekrarlayan... O benmisim...
Peki ya tekrarlanan duygulara ne demeli, bir pismanlik mesela... insan ayni sey icin kac kere pisman olabilir. her pismanlik ta biraz daha depresirmi pismanlik yoksa kendini kabul ettirip yerini dinginlige mi birakir. Peki ya neden ayni davranislara tekrar tekrar düser insan, insan degisirmi peki... degismez HAYIR, tekrarlaniyorsa birsey degisiklik yoktur...
ben pismanligimda tekrar tekrar boguluyorum
ve en acisi nedir sizce... olduguna mi pismanlik duymak olamadiginami ?

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen