Montag, 2. August 2010

kendinden kacis

ICINDE BANA AIT TEK SEY OLMAYAN BU EVDE KENDIMI DAHA IYI HISSETTIGIMI ANLADIM BIR KAC DAKIKA ÖNCE !
ne garip oysa insan kendine ait esyalarin, anilarin, oradan buradan getirilmis hediyeliklerin, tablolarin, mutfaktaki en sevdigi kasesinin, bardaginin, nevresimlerinin, yataginin, koltugunun, bitkilerinin, ayakkablarinin, ev Sevdigi yastik kilifinin, gümüs servis takimlarinin, eskiciden aldigi eskilerin, yeni aldigi ve giymeye firsat bulamadigi elbisenin, kocaman gümüs samdaninin, aile fotograflarinin, perdelerinin, ayaginin aliskin oldugu parkelerin, kendi banyo paspasinin, duvar boyalarinin, kahveliginin, caydanliginin, piyanosunun, koyu yesil kadife piyano taburesinin, gitarinin, kemaninin, pembe dügmeli genelev koltugunun, chester'inin, kevserinin, rapunzelin, her hafta bir tane acan domates fidaninin, portakal agacinin, aldigi ama asmadigi resimlerinin, baslayip bitirmedigi bir sürü seyinin, kadife perdelerinin, kiyokinin, kurumus olan süs-kak-tüs-ünün YAKININDA KENDINI MUTLU HISSETMESI GEREKMIYORMU !!

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen